Otizm ve Kozmik Enerji

Kozmoenerjetiğin çocuklara nasıl uygulandığı hakkında zaten Çocuklarda Kozmik Enerji Terapisi Süreci başlıklı yazımızda anlatılmıştı. Çocuklar enerjisel olarak ebeveynleri ile özdeşleşirler ve ebeveynleri psiko-duygusal veya başka bir düzeyde ne taşıyorsa onu dışa vururlar. Çocuklar, açık ve enerjisel olarak “korunmasız” organizmalar olduklarından, bazen ebeveynlerine kadar uzanan sorunları dışa vururlar ya da dışa vurma sorumluluğunu üstlenirler. Böylece anne-babaya problemli durumun kaynağını tespit edip öncelikli olarak onları tedavi ediyor, çocuğa daha nazik müdahale ediyoruz.

Otizmin yaygın gelişimsel bozukluğu spektrumundaki çocuklarda tamamen aynı şekilde çalışıyoruz. Otistik spektrum çok çeşitlidir ve çocuklar geri çekilme derecesi, otonomi, konuşmayı anlama ve iletişim ve ifade becerileri konusunda büyük farklılıklar gösterebilir. Pek çok çocuğun, bu tanıya yaklaşan herhangi bir gelişimsel özellik göstermemesine rağmen, otistik spektruma dahil edilmesi dikkat çekicidir. Bu çocuklar, erken yaşta bir tür psiko-duygusal şoka maruz kalmış gibi görünüyor. Psikolojik bir düşüş nedeniyle emzirmenin aniden kesilmesi ve anneden uzaklaşma bu şoka örnek gösterilebilir.

Aura fotoğrafçılığının Kronoskopi yöntemiyle teşhis edildiği ailelerin vakaları, iki ebeveynden birinin her zaman önemli psiko-duygusal zorluklarla, en önemlisi depresyonla karşı karşıya kaldığını göstermektedir. İkinci kategoride, günlük yaşamlarında işlevsel olan ancak durumları incelendiğinde büyük bir duygusal yük, karamsarlık, insanlardan ve dünya korkusu, işe yaramazlık duygusu, kontrol etme ihtiyacı taşıdıkları açıktır. Önemli olan, YGB’li çocuğu almadan önce de durumlarının böyle olması ve bunun bir sonucu olarak, yani çocukları bu bozukluğu gösterdiği için hayal kırıklığı yaşamamasıdır. Bu nedenle çocukları, ebeveynlerin zaten taşıdığı bir durumu dışsallaştırdı. Pek çok psikolog ve çocuk psikiyatristi, ebeveynlerin psiko-duygusal sağlığı ile çocuklarının normal gelişimi arasındaki ilişkinin ve öneminin farkındadır.

Resim 1
Resim 2
Resim 3

Resim 1 ve 2, bir anne ile otizmli bir çocuk arasındaki enerjik ilişkiyi göstermektedir. Çocuk, annenin ne yaptığını özellikle dördüncü ve ikinci çakrada (sırasıyla kalp ve bağırsak yüksekliğinde) ifade eder.

Resim 3’te otizmli çocuğu olan bir babanın aurası gösterilmektedir. Çocuk aura fotoğrafı çekebilmek için işbirliği yapacak durumda değildir. Dördüncü ve ikinci çakrada auranın bozulması yine çok karakteristiktir.

Dördüncü, kalbin enerji merkezidir ve bir denge ve uyum noktasıdır. İçsel realitemizi dış dünyayla dengeler; dolayısıyla her türlü ilişkiyi ilgilendirir. Kişisel arzularımızın ve gelişimimizin ilişkiler ve etkileşim yoluyla nasıl çıkış bulduğunu etkiler. Özverili sevgi, hoşgörü, anlayış, merhamet, iyimserlik ve yaşama sevgisi ile ilgisi vardır. İşlevsiz kaldığında, umut kaybı, değersizlik, kendine acıma, reddedilme korkusu, sahiplenici olma ve egoist kurallar altında sevgi kaydedilebilir.

İkinci çakra, iç üreme organlarının yüksekliğinde bulunur. Cinselliği, üremeyi ve evlilik mutluluğunu yönetir. Motivasyon enerjisi, hayatın sevinçleri ve acılarının yanı sıra dünyayı keşfetmektir. İşlevi için gerekli olan duygu ve bilgi akışıdır. Kişinin duygularını ifade etme kolaylığını etkiler ve hayatın zevkleri ve duyarlılığı ile ilişkilidir. Düzensiz işlevi, kayıtsızlık, ilgisizlik, sertlik, inançsızlık, hapsetme, davranışsal ve duygusal katılık, cehalet, duygusal istikrarsızlık, yaratıcılık engelleri ve başkalarını manipüle etme yönünde yoğun istek yaratabilir.

Dördüncü ve ikinci çakrada fark edilen birikmiş negatif enerji, otizmli kişilerin sergilediği davranışla tutarlıdır ve hatta bunu açıklayabilir (1. ve 5. çakra da çalışıldığında tam bir açıklama yapılabilir, ne kadar odaklansak da şimdi en önemlisine odaklanalım). Teşhis kılavuzu DSM-IV’te karakteristik olarak “sosyal etkileşimde niteliksel bozulma… iletişimde niteliksel bozulmalar… kısıtlı, tekrarlayıcı ve basmakalıp davranış, ilgi ve etkinlik kalıpları…” Pratikte fark edilen geri çekilme, ilgisizlik (çocuk kendi dünyasında görünüyor), duygusal karşılıklılık eksikliği, diğer insanlarla iletişim ve bağlantı kurmada zorluk, diğer insanlarla bağlantı kurarken güvensizlik, manipüle edici davranış, davranış katılığı, basmakalıp davranışlar vb.

Her çocuğun özel zorluklarından bağımsız olarak, Kozmonerji yoluyla terapötik prosedür, yetişkinlerle çalışırken olduğu gibi kalır. Çocuğun becerilerinin ve zorluklarının bütün bir değerlendirmesi ve ayrıca enerji bedeninin durumunu gösteren bir aura fotoğrafı yapılır. Geleneksel rehabilitasyon terapötik programının yanı sıra, çocuğa Kozmoenerjetik uygulanması, tüm durumunun iyileşmesini hızlandırır. Her iki ebeveynin de terapötik programa katıldığını söylemeye gerek yok. Bu yöntemin bütüncül olması ve semptomları değil nedenlerini hedef alması nedeniyle önemli ve radikal sonuçlar getirdiğini belirtmekte fayda var. Kozmoenerjetiğin amacı, sadece daha işlevsel olarak otistik kalacak olan geleceğin yetişkininin zorluklarını yumuşatmak değil, mutlu bir yetişkin oluşturan çocuğu iyileştirmektir.

Bu yazı Kozmik Enerji Şifacısı Olga Mardaki’nin cosmoenergetics.gr de yayınlanan yazısından çevirilmiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*